Bu salı oyun grubumuz Aslıhan-Çınar'lardaydı fakat Aslıhan'ın bir sergi için resim çalışması yapması gerektiğinden buluşmamız gerçekleşmedi.Bende ne zamandır yüksek çıkan açlık kan şekeri mi kontrol ettirmem gerektiğinden salı günü doktordan randevu aldım. Tam hazırlandık Zeyno'la , evden çıkıyorduk Tuğçe aradı. Müsaitmisiniz biz Özgürlük Parkı'na gidiyoruz siz de gelin diye... Doktorda işimiz uzamazsa geliriz dedik ve doktora gittik. Şeker yükleme testi istedi , daha yaptırmadım testi Zeyno'yla zor olur diye... Cuma günü babamızın izin günü , Zeyno'yu babasıyla başbaşa bırakıp ben test yaptırmaya gideceğim , bakalım inşallah sonuçlar normal çıkar , inşallah yoktur bişey!!!
İşimiz 5 dak.da bitince doktorda Özgürlük Parkı'nın yolunu tuttuk Zeyno'yla... İyiki sora sora gitmişiz yoksa ben daha önce babamızla gittiğimiz Göztepe'deki bir parkı Özgürlük Parkı zannediyomuşum , oraya gidecekmişiz yanlışlıkla... Parka girer girmez koşturmaya başladı Zeyno , bir oraya bir buraya... Biz yanımıza arabamızda duran kova-kürek takımlarımızıda aldık , önce Ece-İrem ve sen kumda oynadınız... Tabii her zaman ki gibi sen hemen sıkılıp kaydırakların olduğu yere gittin..Bu arada Ela'da bir ağaç gölgesinde uyudu... Biz evden çıkarken Zeyno'nun şapkasını almayı unuttuğumuzdan Ela uyanana kadar Ela'nın şapkasını taktık güneşten korunmak için... Kaydıraklardan kaydın , kendine arkadaş bulun , elinden tutup kum havuzuna getirdin arkadaşını :) Beraber oynadınız... Zincirlere tırmandın , salıncakta sallandın... Sonra başka birinin bebeğini aldın , onu Ece ve Ela'nın pusetinde gezdirmek istedin , onlarda pusetlerini paylaşmak istemedi tabii ki ve ağlamalar başladı... Tam Ela pusetini vermeye razı olmuşken bu kezde bebeğini aldığın arkadaşın evlerine gidecekleri için bebeğini istedi , tabii sen vermek istemedin ve bir kıyamette bunun için koptu... Zaten uyku saatinde geldiğinden ve koşturmaktan yorulduğundan iyice huysuzlaştığın için arkadaşlarına bile doğru düzgün veda edemeden ağlayarak parktan ayrıldık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder