3 saat rötarla pazar günü Kayseri'ye geldik... Sabah 6:30 uçağına önce 8:30'da kalkacak dediler , ama saat 8:30 olduğunda uçak hala ortada yoktu ... nihayet 9:30'da uçabildik... Bu 3 saat seninle biraz zor geçti ama çok şükür kazasız belasız geldik....
Bu da 3 saatlik bekleyiş sonunda senin sıkıntıdan perişan olmuş halin:))...
Bu da sanırım tuz gölü ....
Daha bir önceki Kayseri yolculuğumuzu yazmadan bir kez daha geldik aleleye (=anneanne) . Geçen ayda dayının düğünü vardı onun için gelmiştik... 25 Hazirandaydı düğün , biz 2 hafta önce gelmiştik... Düğünden sonrada dönmüştük...
İstanbul çok sıcak ve nemliydi , bir de hastalandın tatilede gidemedik ... En azından Kayseri'de hava kuru , akşamda serin oluyor... Terlemiyorsun fazla ... İstanbul'da pişikler çıkarıyordun sıcaktan ... Hem alelenin evine yakın bir sürü çocuk parkı var , bir tanesi de hemen arkamızda... Akşam iniyoruz aşağıya 2 saat oynuyorsun çocuklarla... Aşağıdaki çocukların bisikletine binmek istediğin için sana da bir tanede bisiklet aldım , biraz uyduruk bişey ama bunu bulabildim burda napıyım... Pedalları çeviremesende ayaklarınla ite ite gidiyorsun :)
Bir de geçen ay Kayseri'ye geldiğimizde öğlen uykusunu bıraktın... Uyumuyorsun , yatıramıyorum seni öğlen uykusuna , deli gibi ağlıyorsun ... Akşam da normalden geç yatmaya başladın... Eskiden öğlen uykusu uyumana rağmen en geç 21:30 da uyumuş olurdun , şimdi öğlen uykusuda uyumuyorsun ve 22:30-23:00 gibi uyuyorsun... Tabii ben de çok yoruluyorum.... O yüzden bloguda çok güncelleyemiyorum , gerçi çokta güncelleyecek bişeyler olmuyor...
Bir de şu sıralar öyle bir asabisin offf sorma gitsin... Mızmız , istediğin olmayınca kendini yerlere atıp ağlıyorsun , bağırıp çağırıyorsun... Bu dönem ne zaman geçecek acaba ??? Hemen geçer inşallah...